13 Eylül 2020, 03:02 tarihinde eklendi

Ünlü Yazarların Karantina Günleri

Ünlü Yazarların Karantina Günleri
Friedrich Hölderin 1770 yılında dünyaya gelmiş Alman bir şairdir. Romantizmin en önemli temsilcilerinden biridir. Sevdiği kadının öldüğünü duyunca aklını yitirir. Marangoz bir aileye verirler “alın bunu, kalan ömrünü kimseye saldırmadan geçirmesini sağlayın” diyerek. Delilik ile dahilik arasında ince bir çizgi vardır. Hölderin bunun açık bir örneğidir. Bırakın birilerine saldırmayı kapatıldığı odada otuz altı yıl boyunca kitap okur, piyano çalar, şiir yazar. Bin üç yüz sayfa şiir yazdığı söylenir. Deli diye kapatıldığı odada Sophokles’in trajedilerini Almanca’ya çevirir. Öldükten sonra incelenen çevirilerde tek bir kelime ve dil bilgisi hatası bile yoktur.
 
William Shakespeare, kariyerinin başlarında The King’s Men tiyatro topluluğunun bir ortağı ve aktörüydü. Bubonik veba ya da hıyarcıklı veba olarak bilinen hastalık 1600’lü yılların başlarında İngiltere’de bir salgına dönüştüğünde, Londra’daki tüm tiyatrolar kapanmak zorunda kaldı. Bu durum Shakespeare’e olabildiğine boş vakit verdi çünkü bir aktör olarak, 1606 yılının birçoğunu evde geçirmek zorunda kalmıştı. Tiyatro endüstrisinin aldığı bu sert darbeyi Shakespeare neredeyse tek başına karşıladı. Evde bulunduğu süre boyunca Kral Lear, Macbeth ve Antonius ve Kleopatra gibi yüzyıllar boyunca hatırlanacak eserlerini kaleme aldı.
 
 Isaac Newton da kendini karantina altında buldu. Takvimler 1665 yılını gösterdiğinde bubonik vebanın son büyük salgını İngiltere’yi yine vurmuştu. Bu sırada Cambridge Üniversitesi’nde öğrenci olan genç bilim insanı tüm dersleri iptal edildiğinde aile mülküne çekilerek eğitimine orada devam etti. Uzaktan eğitim ya da internet gibi şeylerle meşgul olmadığı için Newton, tüm zamanını kendi çalışmalarına adayarak önemli bir yol kat etti. Isaac Newton, aile mülkünde kaldığı süre boyunca her mühendislik ve temel bilim öğrencisinin aşina olduğu Calculus’ün erken formlarını burada yazdı ve prizmalar ile oynadığı sırada optik teorilerini geliştirdi. Bilinen en büyük keşfi olan yerçekimini de yine bu dönemde, belki de bir ağaçtan kafasına düşen elmayla değil fakat o elmanın düşüşünü gözlemleyerek buldu.
 
Giovanni Boccaccio dünya edebiyatının ilk hikayecisidir. 1348 yılında İtalya'da büyük bir Veba salgını ortaya çıkar. İnsanlar evlerinden dışarı çıkamazlar. Nüfusun %75'i ölür. Boccaccio ünlü eserini, salgından dolayı evden çıkamadığı bu yıllarda yazar.  Giovanni Boccaccio, bubonik vebanın kurbanlarından biriydi ve salgın Floransa’yı vurduğunda, hem babası hem de üvey annesi salgına yenik düştüler. Boccaccio, şehirden kaçıp Toskana kırsallarında saklanarak salgından ve krizden sağ çıkmayı başardı. Bu dönemde, en büyük eseri olarak bilinen Decameron’u yazdı ve salgını kendi lehine çevirdi. Decameron, veba salgını sırasında aynı evde yaşamaya başlayan on insanın birbirine anlattığı toplam yüz hikâyeden oluşmasıyla tüm Avrupa’da kolayca benimsendi.
 
Ünlü Çığlık tablosunu resmeden Edvard Munch, 1918-1920 yılları arasında 50 milyondan fazla kişiyi öldüren İspanyol Gribi nedeniyle Norveç’teki evinde mahsur kalmıştı. Ressam, salgının yarattığı etkilerden negatif etkilenmek yerine elindeki zamanı bir artıya çevirerek muhteşem eserler çıkarmaya devam etti. Fiziksel olarak kendini yeterli hissettiği her anda resim malzemelerine sarıldı ve ortaya unutulmayacak eserler sundu. ispanyol gribine yakalandığı dönemde çizdiği oto portresinde kendini hasta yatağının önünde otururken resmetti. Tabloda ince saçları ve solgun yüzüyle oturan ressam, durumunun ciddiyetine rağmen sanatına olan aşkının büyüklüğünü de göstermiş oldu
 Bu günlerde zamanında iyi değerlendiren yazar ve bilim insanlarını okudukça Tarkovski'nin şu sözü bizde daha çok anlam kazanıyor; "Kendinizi, kendinizle zaman geçirmeyi yalnızlık sanmayacağınız şekilde yetiştirin.”
 
1945'te Hiroşima'ya atom bombası atıldıktan sonra yeniden çiçek açan ilk bitki zakkumdu. O yüzden Zakkum Hiroşima kentinin resmi bitkisidir. Karamsar olmayın. Her şey geçecek. Bu günler kötü birer anı olarak kalacak...

BİR CEVAP YAZ

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Doldurulması zorunlu alanlar işaretlendi *